Tüm blog yazarları kendince belli konularda bilgi birikimlerini, deneyimlerini sizlerle paylaşmak için belli bir süre gönüllü mesai yapıyorlar. Peki bu mesainin karşılığını nasıl alabiliyorlar? Bazı yazarlar para kazanma yollarına da başvurarak bunun karşılığını alabilirken, bazıları bir çok yolu denemesine karşın para kazanabilmiş değil. Ve hatta para kazanmak için hiç bir girişim dahi bulunmayan yazarlar da mevcut.
İşte bu yazarların en büyük destekçisi sizsiniz! Sizler sahnede oyuncuları izleyen birer izleyicisiniz! Sahnedeki insan nasıl şovunu bitirdiğinde alkış bekliyorsa, çoğu yazarda yazısı bittiğinde sizlerden bir tepki bekliyor. Nasıl ki şovunu bitiren oyuncu kötü performans sergilediğinde az alkışlanacağını ve hatta performansının eleştirileceğini biliyor ve buna rağmen sahneye çıkıyorsa, tüm blog yazarları da buna benzer bir cesareti gösteriyorlar. Bu açıdan bakıldığında tüm yazarlar birer alkışı hak ediyor.
Herkes mükemmel yazılar mı yazıyor? Tabi ki bunun cevabı evet olamaz. Ancak şuan için mükemmel bir yazı yazamayan bir yazarın ömrü boyuncada iyi bir yazı yazamayacağı anlamına da gelmemeli. Elbet kişisel gelişimini tamaladığında ve bazı konularda uzmanlaştığında yazacağı yazılar şimdikinden kat ve kat iyi olacaktır. Bu süreçe sizler de vereceğiniz tepkiler ile yazarın gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Bunu iki yolu var; yazarın yazılarında sizlerin o yazıyı beğendiğinizi gösterebilmeniz için varsa sosyal ağ tuşlarını kullanın ya da yorumlar kısmına objektif ve samimi olarak yorum yazın.
Daha önce de "Yorumun Önemi" anlatmaya çalışmıştım. Hem size hem de yazara faydası olabilecek bu eylemi uygulamaktan kaçınmayın. 3 - 5 dakikanızı ayırıp bir kişiye yazabileceğiniz bir yorum ile ne kaybedebilirsiniz ki? Yorum yazmaktan çekinmeyin, yorum yazmayanların çeşitli sebepleri olabilir bunları 10 madde ile irdelemeye çalışmıştım. Merak edenler, yorumlarda kıskançlığıda eklemem gerektiğini belirtilen 10 nedeni okuyabilirler.
Bu konu da yazara düşen görevlerde var pek tabi; Öncelikle eleştiriye açık olmak. Objektif olarak kendisine yapılan eleştirileri değerlendirebilmesi gerekir. Kendisine verilen tavsiyeleri analiz ederek değerlendirebilmelidir. Yazılan yorumların dozu ne olursa olsun alınmadan kırılmadan ya da çok havaya girmeden yazılarına belli bir çizgiden kendini geliştirmenin yollarını arayarak devam etmeli.
Okuyuculara yorumlarda görüş belirtecek fırsat vermek! Buda çok önemli bir nokta öyle bir yazı yazarsınız ki okuyucu yazınız hakkında yazılacak bir çift söz bir araya getiremeyebilir. Çünkü zaten siz her şeyi kelimelere dökmüşsünüzdür. Okuyucuya Yorum yazma fırsatlarını vermeye çalışın. Soru sorun, tartışılabilecek bir konuda görüşlerinizi belirtin,
Kendini tekrardan sakınmalı. At gözlüğü ile yazılarını yazmamalı. Yanlış bilgilendirmelerinde boşuna inatlaşmamalı gibi bir çok maddeyi iyi yazar profili için ekleyebiliriz.
Sizlerinde bu konu hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum. Yorum yazmaktan hoşlanmayanlar için yazının sonundaki anketi hazırladım görüşlerinizi bekliyorum.
* Yazılara yorum yazılmalı?
* Yazıya yorum yazmanızdaki amaç nedir? Yazıda ne gibi kriterlere önem veriyorsunuz?
* Neden Yorum yazmıyorsunuz?
* Yorum yazmayanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce sebepleri neler?
* ... gibi.
* Neden yazara saygı duyarız?
* Sizin için yorum yazılabilecek yazıların özellikleri nedir?
Değerli yorumunuz için çok teşekürler!
Senin güzel anlatımın sayesinde 3.şıkla nadiren karşılaşılınca ve teşekkür mesajlarının da bir-iki kişi tarafından yapılması, kullanıcılar tarafından yeterli görülünce(çok uçuk olacak ama; bunu farz olan cenaze namazının küçük bir cemaat tarafından kılınmasına, böylelikle her müslümanın bu borçtan kurtulmasına benzetebiliriz. :) ) ortaya dolu dolu ama yorum olarak fakir denilebilecek bir blog çıkıyor...
Bu yorumuda Zeynel kardeşimin içtenliğini, samimiyetini bildiğim için yazdım..
Dipnot: Bakınız; ankete katılım ve yapılan yorum oranlarına...
benim için yorum yazılabilecek konular çok sığ olmayan, sıkıcı bir dille yazılmamış olan, içten-doğal ama yine de beni etkileyecek derecede entelektüel bir kalemden çıkmış olan yazılardır. bi de blog yazarı karekterinden bi şeyler koyar bloguna. hani bi insanla bikaç zaman bi arada kalırsın ve karar verirsin ya hani o insanın hangi kefede olacağına.. blogda da aynı şey geçerli. bakıyorum bikaç özenti genç insan ordan burdan özenip donatmışlar sayfalarını. bi de bi iki şunu sevmiyorum, hayatım bu kadar kötü, şu kadar farklıyım ben vs vs.. "hepiniz mi manyaksınız? niye normal olduğunuzu kabul etmiyorsunuz? herkes farklı olduğunu düşünürken aynı oluyor" demek geliyor içimden. ama sessiz kalıp yorum yapmıyorum. sadece okuyup niye bunlar bu halde acaba diye düşünüyorum. bi de sizin blogunuz gibi bi şeyler öğrendiğim bloglar var. örneğin dün sayenizde writer kullanmayı öğrendim. kendi blogumda yorum yazan arkadaşlardan pek çok şey öğrendim...
sanırım uzun bi yorum oldu. umarım anlatabilmişimdir meramımı..
Kendi blogum için; Benim esas garibime giden nokta yazının başlığına iliştirdiğim Tweetmeme, Digg, Delicious, ve yazı altında ki Buzz, Stumple gibi tuşları kimsenin kullanmıyor olması. Bazen beğenilmediği için mi yoksa tembellikten mi soruları arasında kalıyorum!
Diğer bloglar için yorumsuzluğu düşünürsek esas sorunu onlar yaşıyor!? Mesela spor, günlük, sinema... yazılarının bulunduğu blogun nadiren yorum alması? Esas sorun bu! Biraz yazarın kendini sorgulaması, birazda okuyucunun görevini yapması gerekiyor!
Yorum yazılabilecek konular konusunda da üstüne eklenebilecek pek birşey bırakmamışsın, sadece bize hep şu gazeteler, televizyonlar vb. ile şu anlatıldı hep "köpek adamı ısırırsa haber değildir, ancak adam köpeği ısırırsa haber olur" işte bundan hareketle bazı bloglarda konularını buna uydurmaya çalışıyor. Sanırım kendileri gibi yazdıklarında normal insan sınıfına gireceklerinden ve popüler olmayacaklarından endişe ediyorlar. Ya da belkide gerçekten normal değiller:D
Writer'ı kullnamana çok sevindim. Umarım memnunsundur. Onun hakkında da bir yazı yazmayı istiyordum esasında ilk tavsiye ettiğim kişi de sensin görüşlerin önemli benim için.
Tweetmeme, Digg, Delicious, ve yazı altında ki Buzz, Stumple gibi tuşların ne şe yaradıklarından bihaber olduğum için kullanmıyorum. belki birçok insan da benim gibi bilmedikleri için kullanmıyordur o tuşları.
ben sizin blogunuzdan pek çok öğreneceğime inanıyorum ve paylaşımlar için tekrar teşekkür ediyorum.
Sosyal ağ tuşlarını kısaca şöyle açıklamak isterim; Üye olunan herhangi bir sosyal ağ tuşuna tıklanıldığında, o yazı o ağa üye olan kullanıcılarla paylaşılır. Böylece yazı farklı kişilerce de okunabilir.
Ayrıca örneğin Twitter kullanıcı olarak çok iyi yazıları öneriyorsanız (ve tabiki yazıyorsanız), sizi takip edenlerin sayısı her geçen gün artar. Bu sizin blogunuza da yansıyacaktır.
bu gibi yararları vardır. Özetle; Blog internet aleminde bir noktamız ise bu noktamızı sosyal ağ tuşları ile genişletebiliriz.
Blogum için söyledikleriniz içinde çok teşekkürler. Umarım sizi hayal kırıklığına uğratmadan her zaman önemli ve yararlı bilgiler paylaşabilirim. Yazılarım içn tavsiyeleriniz olursa, önerileriniz değerlendireceğimden emin olun.
Yorum Uyarıları:
1- Yazıyı, Delicious, Stumble, FriendFeed, Facebook vb. paylaş tuşları ile arkadaşlarınızla paylaşın.2- Teşekkür etmekten ya da soru sormaktan çekinmeyin.
3- Sorularınız cevapsız kalmayacaktır. Sayfa adresini unutmayın, yeter.
4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.
5- Yorumunuz, yorum kurallarına uygunsa yorum denetiminden sonra yayınlanacaktır.