30 Aralık 2008

Sabun köpüğü gibidir hayat... Vardır derken yok olan! Yokluğu ile varlığını bildiğimiz.

Hisleridir kendisinin: Yine koskoca bir "hiç"... Bugünü'de elim bomboş kapatıyorum!Yaptığım hiçbir şeyden memnun olmadığım için yapmak istediğim şeylerin sayısıda her geçen gün azalıyo...Neyle uğraşırsam memnun olurum acaba? diye düşünmenin kime neye faydası vardır ki bu umutsuz, ümitsiz gibi gösterilen oysaki sevgi üzerine kurulu bu güzel dünyamızda. Sevgi, herşeyin kaynağı değil midir? Mutlu olmak elimizde değil midir? Bir kuru ekmek, tuz bizi mutlu edemez mi? İlla ulaşmak zorunda mıyız ekstralara, hiç elde elde edilmemişlere? Elimizde olanlarla girmez miyiz her gece sıcacık yatağımıza? Bu yeterli değil midir mutlu olmak için?

Mutsuz olmak ile mutlu olmak arasında ki fark yine bizim düşüncelerimizdir!

Curly'nin biraz olumlu pencerelere davet edilmesi yada zorlayarak kendinin bulması gerektiğine inandığım ki budaha bir makbulüdür, ancak ona bu olumsuzluklar da pek bir yaraşıyor. Yeterki ilerisi için ders çıkarılabilecek derslerle dolursun havuzunu, yeter ki üzülmeden bunu yapabilsin. Gerçek mutluluğu bulman dileği ile.
Yorum
Curly dedi ki...
En karamsar bir anımda yazdığım bir yazıdan yargılama ama beni yaa :(( üzülürüm bak.. oysaki ben hayat dolu bi kızım.Bakma o gün bunalımlı zamanlarımdı...gerçi evet birazda hüzünle beslenirim ben ama genelde neşeli biriyim :))))
Ayrıca bloguma yer verdiğin için bu güzel sayfanda teşekkür ederim...
Sade dedi ki...
Esasında karamsarlığınızdı benim ilgimi çeken. Acı ve Hüzün hepimizi besler. Poliyana olmaya gerek yok bu acı dünyada belkide. DEğerli yazılarınız tüm internet cemaati ile paylaştıgınız için teşekkürler.