16 Mart 2009

Bir zamanlar futbol, pek değerli değildi. Sadece bir aktiviteydi. Ama gün geçtikçe popülerleşmeye başladı. İnsanların umudu , ümidi olmaya başladı. Zaman geldi; Savaşa bile neden oldu. İnsanların yenilmeme duygusunu, erkeklik dürtülerini harekete geçirdiğini de savaşa bile neden olması ile bir nevi ispatlamıştır:

Halk da soylular da bu oyunu pek sevmişler ve bunun doğal sonucu olarak futbol İngiltere adalarında çok hızlı bir yayılma göstermiştir. Ancak futbol giderek köyler ve kasabalar arasında büyük bir rekabetten doğan çatışmalara neden olmaya ve bir iç savaş haline dönüşme tehlikesi dahi arz etmeye başlayınca, Kral II. Edward yayınladığı bir fermanla İngiltere'de futbolu yasaklamak zorunda kalmıştır. II. Edward bu fermanında şöyle diyordu:

"Büyük bir topla şehir içinde gürültüler yapıldığı, Tanrı korusun bir çok kaza ve hasara sebebiyet vereceği anlaşılmıştır. Tanrı ve Kral adına, şehir ve kasaba içinde top oynanmasını yasaklıyorum. Emirlerimizin aksine hareket ederek top oynayanlar en şiddetli cezalara çarptırılacaktır"
(13 Nisan 1314)


Gün gelir, herşey tersine dönüverir. Salı, Çarşamba Şampiyonlar Ligi, Perşembe UEFA Kupası, Cuma, Cumartesi, Pazar ve hatta Pazartesi Lig maçlarının oynandığı, Televizyon karşısında zap yaparken mutlak karşılaşaçağımız spor dalı oluverdi "Futbol". Futbol artık sadece bir spor dalı değil. Chelsea, M.City, Liverpool, Manchester United,... en güzel örneklerdir.

Futbol bir yaşam parçası gibi oldu aynen Trofolo.blogspot.com blogunda olduğu gibi.
Trofolo'nun sadece bir parçası bu, peki ya diğerleri? Güncel, siyasi, film, fotoğraf, ve bir çok farklı konuya farklı bakış açılarından yaklaşması ile ziyaret edilesi bir blog.

Bazı film başlıkları:
Limon Ağacı
Slumdog Millionaire
Waltz with Bashir : "Korkaklar, yalancilar, kendi yalanlarina inananlar gerceklerle yüzlesemezler. Yüzlesme bir vicdan meselesidir."

Son olarak, "Blogger'da yazı içerisine RSS veya Feedburner beslemesi nasıl yerleştirilir?" başlıklı yazımda tanıtmaya çalıştığım eklenti ile son yazılar;

Yorum